Günün birinde bir tay doğdu, babası son dönemlerin lider aygırıydı. Annesi ise dönemin en öneli aygırlarından birinin öz kardeşi. Tayın daha önce koşan kız kardeşi grup yarış başarısı gösterdiği için bu erkek taydan beklenti büyüktü.
Tay şanslıydı. Güvenilir ellerdeydi. Onu “dahi” olduğu söylenen bir Antrenör yetiştirecekti. Doğduğu hara da daha önce birçok şampiyona ev sahipliği yapmıştı. İlk yarışında Antrenörü alışılageldiği üzere tayı hiç zorlamadı ve o yarışı dördüncü olarak bitirdi.
Tay ikinci yarışında maidenden çıktı. Sonraki yarışlarında ise sırasıyla G3, G2 ve G1 yarışlar kazandı. 2 yaşlılığının son yarışını ise Fransa’da bir G1 koşuda yaptı. Rahatlıkla kazandığı koşu sonrasında faul yaptığı gerekçesiyle üçüncülüğe atıldı.
Kimsenin içine sinmemişti bu değişiklik. Bu yarış tayın son iki yaşlı yarışı olacaktı. Bu sezon için artık ispatlanacak bir şey kalmamıştı. Gelecek sezon ise çok önemli sınavlar bekliyordu onu. Tay tam 209 gün dinlendirilerek gelecek sezona hazırlandı.
Harika bir 2 yaş performansı gösteren tay için Antrenörü 3 yaş yarış rotasını belirlemeliydi. Başarılarından sonra doğal olarak kariyeri gündeme gelmişti. Üst düzey bir aşım ücreti belirleyebilmek için adımlar doğru atılmalıydı.
Rotanın seçiminde en önemli soru işareti ideal yarış mesafesiydi. Zira tay daha önce pek denenmemiş bir çaprazın ürünüydü. Antrenörü tayın miler olduğunu düşünüyordu. Kendisiyle yapılan röportajlarda 2000 metrede de başarı beklediğini ama Derby için kararsız olduğunu söylemişti.
3 yaş kariyerine de fırtına gibi girdi tay. Art arda 3 G1 yarış kazanmıştı. Hepsi 1600 metre yarışlardı. Başarılı Antrenörü tayının koşu karakterini tartmış ve 2000 Guineas galibi tayını Derby koşmamaya karar vermişti.
Sezonun geri kalanında artık kendinden yaşça büyük rakipler ile boy ölçüşecekti. Kimse önünde duramazdı. Bir terslik vardı. Antrenörü, artan yağışlarla yumuşayan pistte tayın performansının düştüğünü fark etti. Tayın kayıtlı olduğu G1 yarış gününe kadar pistin kurumasını umuyordu.
Ama beklenen gibi olmadı. Yağışlar devam etti. Antrenör ani bir kararla tayı yarıştan çekti. Favori olduğu yarıştan çekilmesi herkes için sürpriz olmuştu. Pist koşulları bir türlü elverişli olmadığından yılın flaş 3 yaşlı tayı 123 gün ara vermek zorunda kalmıştı.
Pist koşulları düzeldiğinde artık yaşça büyük rakiplere karşı kendini ispat etme zamanı gelmişti. Şanssızlık tayın yakasını bırakmadı. Yarış gününden hemen önce yağan yağmurlar pisti yine ağırlaştırmıştı. Antrenörünün tespiti doğruydu. Yumuşak pistte tay tabela dışı kalmıştı.
Zaten harika bir pedigriye sahip olan tay 2 ve 3 yaşında gösterdiği başarılarıyla birinci sınıf bir aygır kariyerini garantilemişti. Ama sahipleri son bir hamle ile aygır değerini ikiye katlamanın hesaplarını yapıyordu. Daha önce denedikleri çılgın bir plandı.
Dahi Antrenöründen de olumlu geri bildirim aldılar. Tayın koşarken adımlarını yüksek atıyor olması kumda da başarılı olabileceği sinyallerini vermişti ona. Jübile yarışı için Breeders’ Cup Classic kaydı yapılmıştı.
Babası ve Annesinin öz kardeşi de bu koşu ile jübile yapmışlardı. Biri Amerikan Devinin arkasında boyunla ikinci kalırken diğeri ise aynı Devin arkasında ancak altıncılıkla yetinmişti. Bu sefer kazanabilecekler miydi?
Yarışta hiçbir şey beklenildiği gibi gitmedi. Amerikan yarışlarındaki ilk sürat ve sertlik bu asil tay için fazlaydı. Yarışı toza toprağa bulanmış bir şekilde oldukça geride sonuncu olarak tamamlayabildi.
Ama bu başarısız deneme tayın aygırlık kariyerinden hiçbir şey götürmedi. Sahipleri 4 yaşında koşmayı bir an bile akıllarına getirmediler. Ona hak ettiği rahat hara yaşamını verdiler.
Yetiştiriciler de bu yeni aygıra hakkını verdiler. İlk iki sezonunda tam 221 tay dünyaya geldi. Şimdi artık taylarının da kendini ispat etmesi ve babalarının aygırlık kariyerini daha yukarıya taşımaları bekleniyor.
Peki, doğru hamleler ile başarılı bir aygır yaratmanın inceliklerini de içeren bu hikayenin kahramanı genç aygırın kim olduğunu tahmin edebilir misiniz?